Haber

İmamoğlu: “Birlikte Yaşamanın, Mutluluğun, Huzurun, Barışın ve Dayanışmanın Savaşçısı ve Askeri Olacağız”

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Gazismanpaşa Cemevi’nde Alevi vatandaşların aşure lokmalarına ortak oldu. İmamoğlu, “Birlikte yaşamak, hoşgörü içinde olmak, birbirimizi sevmek, birbirimize iyi gözle bakmak, komşu olmak, ticaret yapmak, hayatın içinde olmak gibi kavramlarımız var. Kerbela’yı ve zalimliği seçenleri asla unutmayacağız. Bütün bu tavsiyelere inancımızın iyi dileklerine ve güzel emirlerine rağmen. Bu zulmü bileceğiz. Bu katliamları bileceğiz. Dayanışmanın emeği ve askeri olacağız” dedi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Alevi vatandaşların düzenlediği 12 günlük Muharrem Yası’nın ardından pişirilen aşureye ortak oldu. İmamoğlu, Gaziosmanpaşa Kültür Merkezi ve Cemevi’nde lokma paylaşımından önce bir konuşma yaptı. Aşurenin bu toprakların nadide bir geleneği olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “Farklılıklarımızla bir arada yaşamamızın çok özel bir tanımı diyebiliriz. O tanım bizi temsil eden kadim bir lezzet. Sıradan bir merhametin sembolü. , dayanışma, birlik ve beraberlik aynı anda.” söz konusu.

Barış ve kardeşlik içinde yaşamak için yüzyıllardır derin bir mücadele verildiğini ifade eden İmamoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“BU KARDEŞLİĞİ BOZMAK İSTEYEN KARDEŞLER OLABİLİR: Zaman zaman bu kardeşliği bozmak isteyenler de olabilir, bozmak isteyenler de. Geçmişte olmuştur ve gelecekte de olacaktır. ve bilhassa insanlarımızı farklı inançlar ve farklı kimlikler üzerinden birbirine düşüren veya onlara kötü gözle baktırma çabası içinde olan kişiler ortaya çıkmıştır. Ancak şunu her yerde söylüyoruz: Motamot Aşure’de olduğu gibi bu toplumun mayasının ortasında yaşamak, hoşgörü içinde yaşamak, birbirimizi sevmek, birbirimize sağ gözle bakmak, komşu olmak, ticaret yapmak gibi kavramlarımız var. hayatın içinde olmak. Onlara sığınacağız. Bu doğal dayanışma ve paylaşma anlayışı içinde, her cana, her canlıya değer verecek gelenek, görenek ve göreneklerimiz var. Bizim kültürümüz hep bu hoş duyguları, bu hoş ilişkileri birbirimize nasihat eder. Birbirimize bu nasihatlerle baktığımızda millet ve toplum olarak çok az hata yapıyoruz.

DELİ VE KERBELA OLMAYI TERCİH EDENLERİ ASLA UNUTMAYACAĞIZ: Tarih boyunca bu güzel öğüdü dinlemeyenleri, hatta dinimizin ‘öldürmeyin’ emrine uymayanları gördük ve yaşadık. Tüm bu nasihatlere, iyi dileklere ve imanımızın güzel emirlerine rağmen Kerbela’yı ve özellikle zalimliği seçenleri asla unutmayacağız. Bu zulmü bileceğiz. Bu katliamları bileceğiz. Bileceğiz ama aynı zamanda yaşananlardan da derin bir ders çıkaracağız. Ders alacağız ve hep birlikte yaşamanın, mutluluğun, huzurun, barışın ve dayanışmanın emekçisi ve askeri olacağız. Bunu başardık. Başarıya devam edeceğiz. Doğal zalimler karşısında dik durmayı, kararlı olmayı, onlara fırsat vermemeyi, asla pes etmemeyi, kötü dil kullanıp kötülük yapan değil, uygunluk arayan olmayı tercih edeceğiz.

İSLAM TARİHİNİN EN SICAK ANLARINDAN BİRİ OLAN KERBELA: Kerbela insanlık tarihinin en acı olaylarından biridir. Bunun yaşamlarımız üzerinde derin etkileri oldu. Bu tarihin en acılı anlarından birinden çıkıp gelen Alevi hemşehrilerimiz başta olmak üzere dünyanın en tatlı hissini her zaman büyük bir saygıyla selamlıyorum. Bu da ne? Bütün bu sefalete rağmen; Barış, huzur, özgürlük, eşitlik ve dayanışma için mücadele eden Alevi vatandaşlarımızın bu toprakların ve bu toplumun temel taşlarından biri olduğunu her zaman örnek alarak anlatıyorum, yaşıyorum, duygulanıyorum ve önünüzde saygıyla eğiliyorum. Hüseyin’i ve Kerbela’daki tüm şehitlerimizi hepinizin huzurunda rahmetle anıyorum. Hep birlikte barış, huzur, düzen ve özgürlük için çabalamanın ne kadar kutsal ve değerli olduğunu burada hatırlıyoruz.

İSTANBUL’DA HER EVE EŞİT YAKLAŞIYORUZ: İBB olarak İstanbul’da yaşayan her inanç mezhebinden insanla konuşarak, insanların ihtiyaçları doğrultusunda hizmet vermeye çalışıyoruz. Bu anlamda her ibadethaneye eşit yaklaşıyoruz ve cemevleri de bu kapsamdadır. Bu şehirdeki Alevi vatandaşlarımıza, özellikle maneviyatları, inançları ve ibadet hakları konusunda farklı bir boyutta sıkıntı duyuyorum. Bu yönüyle hem cemevlerimize katkı sağlayan hem de cemevlerimizin ihtiyaçlarını gözeten ama aynı zamanda siz değerli hemşerilerimizin en manevi anlarını yanlarında yaşayan, bu noktada onlara destek olan bir anlayış ortaya koyduk. ve hizmeti ortada üretin.

KARARLARINI TARTIŞMAYA AÇANLARI MİNNETTARIM: Cemevlerinin yüzyıllardır bu topraklarda ibadet yeri olarak kullanıldığını herkes bilir. Bu ihtiyacı ve cemevlerinin bir ibadet yeri olduğunu tartışan veya bu yönde mücadele eden herkesi üzülerek takip ediyorum. Asla yeri yoktur. İnanan insanlar kendilerine nasıl ve nasıl ibadet edeceklerini bilirler ve tarihin uzunluğu bunu canlı tutar. Bu kapsamda Alevi vatandaşlarımızın ibadethaneleri olan cemevlerimizi bu açıdan daha pahalı hale getiren, ihtiyaçlarını tespit eden ve onlara katkı sağlayan bir kamu yöneticisi olmak için titizlikle çalışıyoruz. Bunu gururla yapıyoruz. Bunu yaparken de diyoruz ki bu ne siyasi bir hizmettir, ne de vatandaşlarımıza bir iyiliktir. Bu, halkın vatandaşına olan borcunu yerine getirmesidir. Laik toplumlarda ve dünya çapındaki ülkelerde bu derinden gözlemlenir ve bu sorumluluk mutlaka yerine getirilir. Bu topraklarda sadece İslam adına değil, mezhepler, Sünnilik, Alevilik, farklı inançlar açısından da birebir sorumluluk taşıyoruz. Yani bu şehirde yaşayan insanlar -sayı fark etmez- Hristiyan ya da Yahudi.

ALLAH BİZİ, MİLLETİMİZİ TÜM ZULÜMLERDEN KORUSUN: Muharrem ayında tutulan oruçların kabul olmasını dilerim. Yüce Allah’tan; O toplumun, milletin, insanlığın ve doğanın güzelleşmesi için dualarımızın, tüm dualarımızın kabul olmasını dilerim. Tarihte yaşanan ve hala hepimizi derinden yaralayan, derinden yaralayan acıların bir daha ne toplumumuzda, ne milletimizde, ne de dünyanın herhangi bir yerinde yaşanmamasını canı gönülden temenni ediyor ve diliyorum. Aşure tarih boyunca her birimizin, özellikle de kendi içimizde, kendi benliğimizi koruyarak ve bir arada yaşayarak bir sembol olarak var olmuştur. Sonsuza kadar var olmasını diliyorum. Hem şehrimiz hem de ülkemiz için çocuklarımıza, çocuklarımıza daha güzel bir gelecek, daha güzel bir yaşam ortamı yaratmamız gerektiğinin bilincinde olarak, bu yönde elimizden gelenin en iyisini yapmamızı ve başarıyı yakalamamızı diliyorum. bu çabayı göstermek. Çünkü tüm çocukların eşit olduğu, her türlü hizmetin eşit olarak onlara ulaştırıldığı bir ülkenin varlığı bizi dünyada farklı bir yere taşıyacaktır. Dilerim ki. Allah bizleri, milletimizi tüm zalimlerin zulmünden korusun. Tüm ailelerimize hayırlı olsun. Herkesin gönlüne kolaylık, hoşluk ve ferahlık ihsan eylesin. Kanı bozuk her insanın, bu güzel evlatların her birinin uzaklarda olmasını diliyor, Aşuremizin hayırlara vesile olmasını diliyor, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.”

Mustafa Yıldırım Dede’nin yaptığı konuşmalar ve duanın ardından Ekrem İmamoğlu vatandaşlara aşurenin ilk lokmalarını dağıttı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu